Bebeklerde gözyaşını burun içerisine akıtan kanal sistemi doğuştan tıkalı olabilir ya da sistem farklı sebeplerle daha sonraki süreçlerde tıkanabilir. Bebeklerde gözyaşı kanal tıkanıklığı çoğunlukla tek taraflıdır ancak çift taraflı olarak da görülebilir.
Yenidoğan bebeklerde gözyaşı kanalı tıkanıklığı sık görülür. Bunun nedeni kanal sisteminin burna açılan kısmındaki doğum esnasında veya sonraki 1-2 gün içerisinde açılması gereken kapakçığın yapışık olarak kalması, zarla örtülü olması ve bazı bebeklerde çok geç açılması, bazılarında ise müdahale edilmeden açılmamasıdır. Bazı bebeklerde ise sebep olarak burun içi kistler-tümörler, kanalın giriş kısmının ya da çıkıştaki kemik yapısının hiç gelişmemiş olması, rahim içi sıvısının kese içerisinde sıkışması gibi çok nadir sebepler izlenmektedir
Bebeklerde gözyaşı kanal tıkanıklığının en sık sebebi, kanalın en uç kısmındaki kapakçığın henüz açılmamış olması ya da bu bölgedeki zarlar ve yapışıklıklardır. Genellikle doğum esnasındaki basınç sayesinde ya da doğumdan hemen sonraki birkaç gün içerisinde fonksiyon göstermeye başlayan kanal alt ucundaki tek yönlü açılan valf sistemi, açılamayıp yapışık kaldığında gözyaşı kanal çıkışı kapalı kalmaktadır. Nadiren, kemik kanalın hiç gelişmemiş olduğu durumlar da görülebilmektedir.
Kese içerisine gebelik sıvısının (amniyon sıvı) sıkışarak keseyi tıkayıp şişirdiği ve ciddi infeksiyonlara ve solunum baskılanmasına yol açabilecek büyük kitlelere yol açabilen amniyontosel/dakriyosistosel nadir bir durum olarak doğumun ilk ayı içerisinde görülebilmektedir.
Daha geç dönemde ortaya çıkan kanal tıkanıklıkları ise, kese-kanal sistemi içerisinde büyüyen ya da etraf dokulardan gelişerek sisteme dışarıdan bası yapan kitleler, burun iç kısmının hastalıkları, travma, geçirilen şiddetli infeksiyonlar gibi durumlardan kaynaklanabilir.
Yenidoğan bebekte sol lakrimal kesenin amniyon sıvısı ile şişmesi: dacriyosistosel/amniyontosel.
Bebeklerde gözyaşı kanal tıkanıklığı durumunda aralıksız sulanma ve çoğu zaman eşzamanlı olarak çapaklanma izlenecektir. Enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak gözlerde kızarıklık, kapaklarda şişlik, kapak cildinde tahrişler ortaya çıkabilir.
Kese yoğun biçimde mikroplarla ve infeksiyon artıklarıyla dolduğunda, göz ve burun arasında dışarıdan görülebilen kızarık, sert ve ağrılı bir şişlik izlenebilir ve dakriyosistit olarak adlandırılan bu durum, acilen damardan antibiyotiklerle tedavi edilmelidir. Bu tip durumlarda infeksiyon düzeldiğinde cerrahi girişimler gündeme gelecektir.
Yenidoğan gözyaşı kanal tıkanıklığına bağlı sağ gözde aşırı sulanma ve çapaklanma, kapaklarda kızarıklık.
Dakriyosistit: Gözyaşı kesesinin iltihabı.
Bebeklerde gözyaşı kanal tıkanıklığı durumunda, göz doktorunuz detaylı bir muayene ile tüm göz bulgularını değerlendirecektir.
Bu rahatsızlığın tedavisi hastanın yaşına göre değişmektedir, genellikle %80-90 bebekte kanal tıkanıklığı 12-18 aya kadar düzelebildiğinden erken cerrahi önerilmez.
İlk sene içerisinde gözyaşı kesesi üzerine yapılacak masajlar, çapakların uygun biçimde temizliği ile kapak hijyeni ve infeksiyonun şiddetli olduğu durumlarda verilecek uygun antibiyotikli damlalar başlıca tedavilerdir.
Kanal tıkanıklığının düzelme eğilimi göstermediği durumlarda bebek yaklaşık 18 aylıkken cerrahi girişim planlanır. İnfeksiyonların şiddetli seyrettiği ve azalma eğilimi göstermediği durumlarda ameliyat daha erken de planlanabilir.
Cerrahi yöntemler arasında sırasıyla, sondalama (probing),tüp takılması (entübasyon) ve erişkin tipi yeni kanal oluşturma ameliyatı (dakriyosistorhinosotomi-DSR) yer almaktadır.
Bebeklerde gözyaşı kanalı masajı, aileler tarafından en çok sorulan ve genellikle hatalı uygulanan bir işlemdir. Kanal sistemine masaj yapmaktaki amaç, içerisi mukus materyalle dolu bir kesenin giriş kısmını kapatıp kese içindeki basıncı arttırmak ve artan basıncı çıkış kısmına yönlendirerek uç kısımdaki tıkanıklığı açma çabasıdır.
Masaj sıklıkla hatalı olarak burun üzerine sıvazlama hareketeleriyle yapılmaktadır. Doğru masaj tekniğinde, göz ile burun arasındaki boşlukta derine doğru yerleştirilen serçe parmak ucuyla kese üzerinden derine doğru pompalama hareketi yapılır. Bu şekilde masaj yapıldığında kese içerisindeki biriken yoğun iltihaplı akıntının göz yüzeyine boşaldığını ve aynı zamanda kesenin temizlendiğini göreceksiniz. Doğru masaj tekniğini oküloplastik cerrahınız muayene esnasında size uygulamalı olarak gösterecektir.
Bebeklerde damla kullanarak gözyaşı kanal tıkanıklığı tedavi edilemez. Antibiyotikli damlalar, tıkanıklık sonucu gelişen iltihabi birikimler ve infeksiyonların tedavisinde gereklidirler, ancak uzun süreli kullanımları yan etki potansiyelleri nedeniyle kısıtlanmalı ve sadece doktor gözetiminde kısa sürelerle kullanılmalıdırlar.
Gözyaşı kanal tıkanıklığı, genelde 1-1,5 yaşına kadar %80-90 bebekte kendiliğinden ya da yapılan masaların yardımıyla düzelmektedir. Özellikle, her geçen ay gittikçe azalan bir sulanma, çapaklanma eğilimi görülürse, bu rahatsızlığın kendiliğinden düzelme ihtimali çok yüksek olduğundan ameliyat yapmadan yakın takiple ve medikal tedaviyle bebeği izlemek daha sağlıklı bir yaklaşım olmaktadır.
Bebeklerde 18-24 ay civarı dönemde en sık tercih edilen cerrahi yöntem sondalama (probing) tekniğidir. Bu yöntemde tek seferde başarı oranı ortalama olarak %90-98 aralığında bildirilmiştir.
Daha geç dönemde başvuran ya da ilk probing girişimi başarılı olmayan bebeklerde probing işlemine ek olarak kanal sistemine tüp (stent) yerleştirilir. Bu teknikte doğru zamanda yapıldığında başarı oranı %95-100 aralığında bildirilmiştir.
Daha da geç dönemde başvurulduğunda (5 yaşından itibaren) ya da önceki sondalama/entübasyon işlemleri başarılı sonuç vermeyen bebeklerde erişkin tipi kanal ameliyatı (DSR) uygulanır.
Sağ üst sistemden yapılan probing/sondalama işlemi.
Bebeklerde gözyaşı kanal tıkanıklığı tedavisinde sondalama (probing) işlemi tecrübeli ellerde ve doğru zamanda yapıldığında son derece başarılı bir uygulamadır. Genel kabul gören tıbbi yaklaşım, kanal tıkanıklığı kendiliğinden düzelebileceğinden, bu işlem için 1-1,5 yaşına kadar beklemek usulündedir. Bu yaşlardan sonra ise, yaş arttıkça sondalama başarı oranı düşmeye başladığından, şikayetleri devam eden bebeklerde daha fazla gecikmemek gerekmektedir.
Basit sondalama işlemi, genel anestezi altında yaklaşık 10-15 dakika süren ve burun içi manipülasyonları da içeren bir işlemdir. Bu işlem tercihen endoskopik kontrol altında yapılmalı ve doğru pasajdan çıkılmış olduğu teyid edilmelidir.
Entübasyon ameliyatlarında ilk önce probing yapılır, ardından genişletilmiş kanala tüp yerleştirilir. Bu işlem, kullanılan tüpün tipine göre cerrahi süresine 2-10 dakika ilave eklemektedir.
Probing yani sondalama ameliyatı, herhangi bir kesi yapılmaksızın kanal sisteminin doğal yapısı içerisinde ilerletilen metal çubuklarla (problarla) gerçekleştirilir. Tecrübeli bir cerrah için kısa, pratik ve tehlikesiz bir işlem olan probing, uygun olmayan biçimde yapılırsa kanalın iç mukozasına zarar verebilir, hatalı pasajlar açılmasına ve sistemin kalıcı biçimde tıkanmasına neden olabilir.
Ameliyat sonrası bebekler anesteziden ayıldıklarında ağrı, sızı hissetmeden rutin hayatlarına geri dönerler, özel bir önlem ya da bakım gerekmez. Yapılan ameliyatın tipine göre bir miktar şişlik olabilir, 1-2 gün burundan kanlı damlalar gelebilir. Sondalama ve tüp yerleştirme işlemlerinde herhangi bir cerrahi kesi olmadığı için yara iyileşmesi ya da iz söz konusu değildir.
Ameliyat sonrası doktorunuz antibiyotikli ve belki ilaveten steroidli damlalar verecektir. Burun içi sprey kullanımı da söz konusu olabilir. Pomadlar genellikle tercih edilmez.
Bebeklerde gözyaşı kanal tıkanıklığı teşhisi ve tedavisi, oküloplastik cerrahinin temel konularından birisidir. Özellikle çocuk cerrahilerinde tecrübe kazanmış uzman göz doktorları/oküloplastik cerrahlar tarafından yapılmaktadır.